Tüm dünya Nevşehir'de çekilen bu fotoğrafı konuşuyor

GÜNCEL 12.02.2022 - 15:57, Güncelleme: 20.12.2022 - 07:28
 

Tüm dünya Nevşehir'de çekilen bu fotoğrafı konuşuyor

Eylül 1969 yılında çekilen ve Nevşehir’de bir “Postacı” olduğu bilinen Hasan Güven’in fotoğrafı son aylarda tüm dünyanın ilgi odağı olmayı sürdürüyor.
    Eylül 1969'da Amerikan Life dergisinin fotoğrafçısı olan Bill Ray, Nevşehir'de 'Postacı' adını verdiği bir fotoğraf çekti. Fotoğraf, yıllar sonra sosyal medyada büyük gündem oldu. Bunun üzerinde BBC Türkçe, fotoğrafçı Bill Ray'e bu efsane fotoğrafın hikâyesini sormuş, kendisi de anlatmış.   "karşımdaki mükemmel görünen bir adamdı. Onu gördüğüm anda kalakaldım. Tanrıya şükür leica kameram boynumdaydı ve fotoğrafı çektim. İyi olacağını biliyordum.  Life dergisi için fotoğraf çekiyordum ve o sırada Paris’teydim. Fotoğraflı bir Türkiye haberi yapma işi oluştu. 50 yıl geçti üzerinden. Hatırlamak için o sayıya bakmam gerekiyor. O güzel sahiller el değmemiş henüz yapılaşmamış hâldeydi. Turistlerin buraya gittiğine dair haberler duyuyorduk. Ucuzdu, yemekler harikaydı, şarap güzeldi.  Elbette bu yolculuk bana inanılmaz yerler gezerek inanılmaz fotoğraflar çekme fırsatı sundu. İlk olarak İstanbul’a gittik. Bir araba kiraladık. Oradan sahil hattını takip ederek Efes harabelerine doğru güneye indik.  Daha önce bir gezi rehberinde görmüştüm. Kayseri yakınlarında bir yerden bahsediyordu. Bu yeri kesinlikle görmelisiniz, diyordu. İyi bir fotoğraf çıkacağını düşünerek oraya gittik. İstediğim fotoğrafı çektiğime emin olduğumda öğle zamanıydı. Oraya özgü bir lokanta buldum. Yemeğimi yedim. Keyfim yerindeydi. Tam kalkmak üzereydim ki bu adamı gördüm. O tam o sırada yemeğini bitirmişti ve sigarasını yakmak üzereydi. Rahat bir şekilde oturmuştu. Kadraj mükemmel görünüyordu. Ben de fotoğrafı çektim.  Kameram o sırada boynumdaydı. Her an hazır olmalısınız. yani tam anlamıyla spontane bir andı. Aramızda hiçbir konuşma geçmedi. Ona sadece o şekilde kalmasını işaret ettim. O şekilde durması için "dur" işareti yaptım. Sanırım profesyonel bir fotoğrafçı olduğumu anladı. Tabii arkadaki garsonun arka planda neden o kadar iyi durduğunu ancak tanrı bilir. Aynı zamanda yine arkada duran Atatürk madalyonu. O da bu fotoğrafı mükemmel yapan nedenlerden biri. Ama onu oraya ben koymadım. Zaten oradaydı. Öncelikle bakar bakmaz bu adamın Türkiye’de olduğunu anlıyorsunuz. Burası New York, Paris değil. Her şeyi anlatıyor size. Tek yaptığım hareket kadraj için birkaç santim sağa veya sola kaymaktı. Bu kadrajı seçtim çünkü kompozisyon böyle daha doğruydu. Ayrıca ışığın da adamın suratına böyle düşmesini istedim. Işığın insanların bir yanına, aynadaki gibi, vurmasını çok severim. vermeer'in yaptığı gibi.  Fotoğrafçılığın varlık sebebi anı yakalamaktır. Bu kare tarihteki bir an, bir yerdeki o an. Bunun için fotoğraf çekersiniz. Yaptığım buydu. 1953'ten beri dünyayı gezerek bunu yaparım. Bu Türkiye’deydi. Mesela fotoğrafı Moskova’da çekseydim arkada lenin olsun isterdim. Bu adam Koçak’ın postane müdürüydü. Ve belli ki giyinmeyi ciddiye alan biriydi. Çok güzel giyinmişti. Dahası fotoğrafın çekilmesinden de hoşnut gibiydi çünkü iyi giyindiğini biliyordu. Umarım fotoğrafı görmüştür çünkü benim gösterme şansım yoktu. Bu oldukça büyük bir baskı.( fotoğrafın bir örneğini gösteriyor.) Dia'dan bastım. Bunlar artık yapılmıyor galiba. Bu en iyisiydi” dedi Kaynak: BBC Türkçe   Bu fotoğrafı ile ilgili olarak ise gazeteci Ergün Güven aynı zamanda postacı Hasan Güven’in yeğeni sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bu fotoğrafı bilirsiniz. Ve hep sorulur; "kimdir, yaşıyor mudur? Yeğeni olarak biraz anlatabilirim. Fotoğraftaki takım elbiseli beyefendi merhum amcam Hasan Güven. Ercan Kesal ve Enis Rıza ortak imzalı Zamanın İzinde eserinin de kapağıdır bu fotoğraf. Yer Nevşehir. Nevşehir'in Kozaklı ilçesi Buruncuk Köyünden Postacı Hasan Güven aynı zamanda ses ve bağlama icracısıydı. Kendine ait türküleri de olduğunu bilirim ama bir kayıt yok maalesef. İstanbul'a her gidişinde ilk durağı Unkapanı İMÇ ya da Yeşilçam olurmuş. Bu fotoğrafın dünya çapında yayıldığından haberi olmadı. Sadece Almanya treninde bir arkadaşı tesadüfen fotoğrafın kapak olduğu dergiyi görür. Ve Hasan Güven'e getirir. Bunun gururuyla o dergiyi saklar. Ama bu denli sevileceğini tahmin etmez elbette. Postacılık yaparken bir motosikleti vardı, sarı. Onunla dünyayı dolaşabileceğine inanan biriydi. Sevdası avcılıktı. Fotoğrafı çeken Bill Ray de onu yabancı bir avcı kafilesine mihmandarlık yaptığı bir dönemde gördüğünde basmış deklanşörüne. Hasan Güven 2013 yılında vefat etti” ifadelerine yer verdi.    
Eylül 1969 yılında çekilen ve Nevşehir’de bir “Postacı” olduğu bilinen Hasan Güven’in fotoğrafı son aylarda tüm dünyanın ilgi odağı olmayı sürdürüyor.

 

 

Eylül 1969'da Amerikan Life dergisinin fotoğrafçısı olan Bill Ray, Nevşehir'de 'Postacı' adını verdiği bir fotoğraf çekti. Fotoğraf, yıllar sonra sosyal medyada büyük gündem oldu. Bunun üzerinde BBC Türkçe, fotoğrafçı Bill Ray'e bu efsane fotoğrafın hikâyesini sormuş, kendisi de anlatmış.

 

"karşımdaki mükemmel görünen bir adamdı. Onu gördüğüm anda kalakaldım. Tanrıya şükür leica kameram boynumdaydı ve fotoğrafı çektim. İyi olacağını biliyordum.  Life dergisi için fotoğraf çekiyordum ve o sırada Paris’teydim. Fotoğraflı bir Türkiye haberi yapma işi oluştu. 50 yıl geçti üzerinden. Hatırlamak için o sayıya bakmam gerekiyor. O güzel sahiller el değmemiş henüz yapılaşmamış hâldeydi. Turistlerin buraya gittiğine dair haberler duyuyorduk. Ucuzdu, yemekler harikaydı, şarap güzeldi.  Elbette bu yolculuk bana inanılmaz yerler gezerek inanılmaz fotoğraflar çekme fırsatı sundu. İlk olarak İstanbul’a gittik. Bir araba kiraladık. Oradan sahil hattını takip ederek Efes harabelerine doğru güneye indik.  Daha önce bir gezi rehberinde görmüştüm. Kayseri yakınlarında bir yerden bahsediyordu. Bu yeri kesinlikle görmelisiniz, diyordu. İyi bir fotoğraf çıkacağını düşünerek oraya gittik. İstediğim fotoğrafı çektiğime emin olduğumda öğle zamanıydı. Oraya özgü bir lokanta buldum. Yemeğimi yedim. Keyfim yerindeydi. Tam kalkmak üzereydim ki bu adamı gördüm. O tam o sırada yemeğini bitirmişti ve sigarasını yakmak üzereydi. Rahat bir şekilde oturmuştu. Kadraj mükemmel görünüyordu. Ben de fotoğrafı çektim.  Kameram o sırada boynumdaydı. Her an hazır olmalısınız. yani tam anlamıyla spontane bir andı. Aramızda hiçbir konuşma geçmedi. Ona sadece o şekilde kalmasını işaret ettim. O şekilde durması için "dur" işareti yaptım. Sanırım profesyonel bir fotoğrafçı olduğumu anladı. Tabii arkadaki garsonun arka planda neden o kadar iyi durduğunu ancak tanrı bilir. Aynı zamanda yine arkada duran Atatürk madalyonu. O da bu fotoğrafı mükemmel yapan nedenlerden biri. Ama onu oraya ben koymadım. Zaten oradaydı.

Öncelikle bakar bakmaz bu adamın Türkiye’de olduğunu anlıyorsunuz. Burası New York, Paris değil. Her şeyi anlatıyor size. Tek yaptığım hareket kadraj için birkaç santim sağa veya sola kaymaktı. Bu kadrajı seçtim çünkü kompozisyon böyle daha doğruydu. Ayrıca ışığın da adamın suratına böyle düşmesini istedim. Işığın insanların bir yanına, aynadaki gibi, vurmasını çok severim. vermeer'in yaptığı gibi.  Fotoğrafçılığın varlık sebebi anı yakalamaktır. Bu kare tarihteki bir an, bir yerdeki o an. Bunun için fotoğraf çekersiniz. Yaptığım buydu. 1953'ten beri dünyayı gezerek bunu yaparım. Bu Türkiye’deydi. Mesela fotoğrafı Moskova’da çekseydim arkada lenin olsun isterdim. Bu adam Koçak’ın postane müdürüydü. Ve belli ki giyinmeyi ciddiye alan biriydi. Çok güzel giyinmişti. Dahası fotoğrafın çekilmesinden de hoşnut gibiydi çünkü iyi giyindiğini biliyordu. Umarım fotoğrafı görmüştür çünkü benim gösterme şansım yoktu. Bu oldukça büyük bir baskı.( fotoğrafın bir örneğini gösteriyor.) Dia'dan bastım. Bunlar artık yapılmıyor galiba. Bu en iyisiydi” dedi

Kaynak: BBC Türkçe

 

Bu fotoğrafı ile ilgili olarak ise gazeteci Ergün Güven aynı zamanda postacı Hasan Güven’in yeğeni sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bu fotoğrafı bilirsiniz. Ve hep sorulur; "kimdir, yaşıyor mudur? Yeğeni olarak biraz anlatabilirim. Fotoğraftaki takım elbiseli beyefendi merhum amcam Hasan Güven. Ercan Kesal ve Enis Rıza ortak imzalı Zamanın İzinde eserinin de kapağıdır bu fotoğraf. Yer Nevşehir. Nevşehir'in Kozaklı ilçesi Buruncuk Köyünden Postacı Hasan Güven aynı zamanda ses ve bağlama icracısıydı. Kendine ait türküleri de olduğunu bilirim ama bir kayıt yok maalesef. İstanbul'a her gidişinde ilk durağı Unkapanı İMÇ ya da Yeşilçam olurmuş. Bu fotoğrafın dünya çapında yayıldığından haberi olmadı. Sadece Almanya treninde bir arkadaşı tesadüfen fotoğrafın kapak olduğu dergiyi görür. Ve Hasan Güven'e getirir. Bunun gururuyla o dergiyi saklar. Ama bu denli sevileceğini tahmin etmez elbette. Postacılık yaparken bir motosikleti vardı, sarı. Onunla dünyayı dolaşabileceğine inanan biriydi. Sevdası avcılıktı. Fotoğrafı çeken Bill Ray de onu yabancı bir avcı kafilesine mihmandarlık yaptığı bir dönemde gördüğünde basmış deklanşörüne. Hasan Güven 2013 yılında vefat etti” ifadelerine yer verdi.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medya50.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.