Türk Eğitim Sen Derinkuyu’dan seslendi, ‘Sadece eğitimi konuşmak istiyoruz’

EĞİTİM 02.06.2022 - 08:54, Güncelleme: 20.12.2022 - 07:28
 

Türk Eğitim Sen Derinkuyu’dan seslendi, ‘Sadece eğitimi konuşmak istiyoruz’

Türk Eğitim Sen Nevşehir şubesi il ve ilçe yönetim kurulu üyelerinin katılımı ile Derinkuyu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde Meslek kanunu, Ek zam ve Derinkuyu ilçesindeki bir takım hukuksuz uygulamalar, mensubiyetler üzerinden yapılan soruşturma ve görevlendirmelere dair basın açıklaması yayınladı.
      Derinkuyu Türk Eğitim Sen ilçe başkanı Ali Ekici yaptığı konuşmada; Türk Eğitim Sen olarak meslek kanununu önemsediklerini, çıkarılması için yıllarca mücadele verdiklerini ancak kanunun yetersiz olduğunu, öğretmenlik mesleğinin ihtisaslaşmasını sağlayacak içerikten yoksun olduğunu belirtti. Öğretmen yer değiştirme atama il içi sıra sistemi öğretmene yönelik şiddeti durdurma gibi en temel gereksinimleri karşılamaktan uzak kanunun eğitim çalışanları ve öğretmenler lehine geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Başkan Ali Ekici; Türk Eğitim Sen'in Öğretmenlik kariyer basamağında öğretmeni yazılı sınava sokarak uzman öğretmen ve başöğretmen yapılmasının yanlış olduğunu kariyerin tecrübeye göre verilmesi gerektiğini 10 yılı dolduran her öğretmenin uzman 20 yılını dolduran her öğretmenin ise başöğretmen olması gerektiğini ifade ederek bu şekilde bir düzenleme yapılması için kariyer basamaklarındaki yazılı sınavın kaldırılarak tecrübeye dayalı olarak unvan değişikliği talebi ile kanunun Türk Eğitim Sen olarak mahkemeye taşıdıklarını ifade etti. Başkan Ekici konuşmasında ayrıca eğitim çalışanlarının maaşlarının yüksek enflasyon karşısında eridiğini enflasyon farkının aylık olarak ödenmesi gerektiğini, seyyanen zam ve refah payının hemen şimdi verilmesini talep etti. Türk Eğitim Sen Nevşehir şube başkanı Tayfur Urgenç ise Tes Nevşehir sosyal medya platformlarından canlı yayınlanan açıklamasında; Derinkuyu’da sadece eğitimin konuşulmasını istiyoruz. Adlı açıklamasında şu ifadeleri kullanarak Derinkuyu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü uyardı; Türk Eğitim-Sen; ahlaki duruşu ve adam gibi sendikal mücadelesiyle Türk memur sendikacılığının kutup yıldızıdır. Türk Eğitim-Sen; her durum ve koşulda, hiçbir denge hesabı gütmeden her daim çalışanların yanında saf tutan gerçek sendikadır. Türk Eğitim-Sen; bir yandan eğitim çalışanlarının hak ve kazanımlarını güçlendirme diğer yandan da meslektaşlarımızın şahsiyetini koruma mücadelesini yürüten şerefli bir duruşun adresidir. Türk Eğitim-Sen’in Nevşehir genelindeki üyesi 2071. Sadece bu sene hep beraber 486 yeni üye kaydı gerçekleştirdik. 305 net üye artışı gerçekleştirdik. Üye yaparken kimseye gayri ahlaki teklifte bulunmadık. Kimseyi tehdit etmedik. Hak arama mücadelemize, emek veren, gönül veren il yönetim kurulu üyelerimize, ilçe yönetim kurulu üyelerimize, iş yeri temsilcilerimize, ilkeli ve onurlu duruşun simgesi olan 2071 cesur yürekli, kahraman üyelerimize müteşekkiriz. 2071 bizim için bir sayı değil, onurun, cesaretin, anayurdun, Anadolu’nun, Vatanın, Türkiye’nin adıdır. Cesur yürekli üyelerimizin dimdik duruşudur. Geçmişten geleceğe taşınan umudun, ümidin adıdır. Yaşanan ve yaşatılan her türlü baskıya mobbinge başkaldırının adıdır. Türk Eğitim Sen eğitim çalışanlarının güvendiği bir sivil toplum kuruluşu olarak diğer sendikalar erirken, güçlenerek geleceğe emin adımlarla ilerliyor. Türk Eğitim Sen’in Nevşehir’deki üye sayısı korku iklimine karşı dik duruştur. Müdür sendikacılığına ve ikna odalarına karşı ortaya konulan ortak tavırdır. Sosyo ekonomik düzeyleri her geçen gün geriye giden, alım gücü düşen çalışanların haklarını aramak için alanları eylem sahasına çeviren Türk Eğitim Sen’e duyulan güvenin adıdır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın! Anlayışıyla sendikal çalışma yapan Türk Eğitim Sen 2023 yılında yetkili sendika olarak toplu sözleşme masasına oturacak çalışanların hakkını alacaktır. Çalışanların daha fazla ezilmesine müsaade etmeyeceğiz. Türk Eğitim Sen 30 yıllık sendikal hayatında Türkiye Cumhuriyetinin kurucu değeri ve kuruluş değerleri ile yol alarak Atatürk ilke ve İnkılapları doğrultusunda sendikal faaliyetlerde bulunmakta Laik, demokratik, Atatürkçü, eğitim anlayışıyla, evrensel ilkeler ve milli değerlerle Türk Milletinin milli refleksidir. Türk Eğitim Sen, ne siyasal iktidarların saha sorumluluğunu, ne marjinal ideoljilerin temsilciliğini ne de terör örgütlerinin uzantılığını yapar. Türk Eğitim Sen yönetimi ve üyelerinde Diyarbakır’da da, Nevşehir’de de, Ankara’da da, Edirne’de de aynı duygu ve düşünce yankılanır. TES. Türk milletinin dertleri ile dertlenen, çalışanların sesi ve güven kapısı olan milli bir STK’dır. Hiçbir çalışanı ötekileştirmedik, haksızlık yapmadık, adalet terazisini çiğnemedik, çiğnetmedik. Kamusal Ahlaksızlığı yaşam biçimine çevirenlerin hep karşısında durduk. Bugün Avanos, Gülşehir, Ürgüp, Kozaklı ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde yetkili sendika Türk Eğitim Sen olmuştur. Derinkuyu ve diğer ilçelerimizde ve il merkezinde de üye sayımız artmıştır. Türk Eğitim Sen büyüdükçe Türk Milletinin değerleri, Atatürk Sevgisi büyümektedir. Milli Birlik ve Beraberlik anlayışı, Devleti ebed müddet, Devleti ebed adalet anlayışı, emek ve mücadele, hak’ka ve hukuka olan güven, değer kazanmaktadır. Türk Eğitim Sen; milli bir STK olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ve kuruluş değerleri ile yol yürüyen istikamet belirlemektedir. Bunun yanında çalışanın sesi, mazlumun güven kapısı olmuştur. Bu özellikleri ile her bir üyemiz gururla ben Türk Eğitim Sen'liyim ifadesini kullanmaktadır. Bu gurur ve şeref bize yeter… Biz mücadelemizde hep çalışanın emeğinin kutsallığından yana olduk. Kimseye makam mevki vaad etmedik. Kimseyi işiyle aşıyla eşiyle tehdit etmedik. Hiçbir zaman ahlaksızlığa, usulsüzlüğe prim vermedik. Sadece çalışanın sesi güven duyacağı bir sivil toplum kuruluşu olduk. Çalışanların teveccühü ve gönüllerinde yer bularak geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Bugün çalışanların alım gücü düşmüş, her geçen gün maaşları enflasyon karşısında erimektedir. Ek zam, seyyanen zam ve enflasyon farkının aylık yansıtılması kaçınılmaz bir hal almıştır. bu hususta taleplerimiz güncellenerek devam edecektir. Türk Eğitim Sen 30 yıllık sendikal mücadelesinde her zaman çalışanların yanında saf tutmuş milli bir sendikadır. Sendikal mücadelemizde ayrıştırıcı bir dil değil bütünleştirici bir anlayışla tüm eğitim çalışanlarının mutluluğu için mücadeleye devam ediyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesi ile çalışanların sosyo ekonomik düzeylerini yükseltmek, mutlu çalışan, büyük ve müreffeh Türkiye ideali ile mücadele eden Türk Eğitim Sen tüm Türkiye'de 2023 yılında çalışanların gerçek temsilcisi olacaktır. Türk Eğitim Sen 30 yıllık mücadelesinde vav gibi mütevazi olmasını da haksızlık karşısında elif gibi doğru ve dik durmasını da bilmiştir. Türk Eğitim Sen’in duruşu nettir. Milli birlik ve beraberliği esas alarak devleti ebed müddet ilkesi ile çalışanların haklarını korumayı ve geliştirmeyi, sosyo ekonomik düzeylerini iyileştirmeyi ilke edinen Türk Eğitim Sen Türkiye Cumhuriyetinin kurucu ve kuruluş değerleri ile yol alan milli bir sendikadır. Türk Eğitim Sen ilkelerinden ve duruşundan taviz vermeden mazlumun yanında inandığımız değerler üzerine mücadelesine devam edecektir. Burada yanan ateş milli bir ruhtur. Bunu gelecek kuşaklara aktarmakta bize vazife edilmiştir. Türk Eğitim Sen Kuvayı milliyedir. Bu bayrak dalgalanmaya devam edecektir. Bu bayrakta aziz Türk milleti vardır. Ahlaklı, erdemli, ilkeli sendikacılık yaparak hakkın ve adaletin savunuculuğunu yapmaya devam edeceğiz. Gönülleri kazanarak geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Dikenli ve taşlı bir yolda bizden sonrakilere kutlu davamızı taşıyabilmek için dikenleri ve taşları temizleyerek ilerliyoruz. Yaşanılan ve yaşatılan her ahlaksız süreci hafızamıza not ettik. Teklif ve tehdit stratejisi ile çalışanları tahakküm altına alanlar eğitimcilerden cevabını alacaklardır. Aynı zamanda geçmişe de takılıp kalmayacağız ancak tarihsel hafızamızı da tekrar yaşamamak için canlı ve diri tutacağız. Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği olan çocuklarımızı ve gençlerimizi yetiştirmek onları hayata hazırlamak için çalışan çaba sarf eden bu ülkenin münevver ve mütefekkir kitlesiyiz. Birinci amacımız fikri hür vicdanı hür irfanı hür insanlar yetiştirmek ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışıyor ve bu gaye için emek veriyoruz. İlçemiz eğitim sorunlarını konuşmak, ilçemizin eğitim başarısını daha üst seviyelere taşımak eğitimde fark yaratmak gibi önemli meseleleri konuşmak yerine ne yazık ki uzun bir süredir bir kısım yetkililerin adeta bir sendikanın taraftarı gibi davranması sebebiyle sadece sendikal mensubiyet üzerinden dönen sorunlara odaklanmak zorunda bırakılmış durumdayız. Bir takım yöneticiler sadece sendikal çalışma yapması sebebiyle kurum temsilcilerimize, okul temsilcilerimize ve üyelerimize yönelik çeşitli baskı ve hatta mobbinge varan uygulamalar ve dayatmalarla kendilerini korkutmaya ve bastırmaya çalışmaktadırlar. Farklı sendika mensubu kişilere farklı şekilde yaklaşarak kamu hukukunu ve anayasanın eşitlik ilkesine uymayan şekillerde tavır ve davranışlara girişilmektedir. Bizler Türk Eğitim Sen olarak eğitim camiasının sendikal taassup ile bölünmesinden son derece rahatsız olduğumuzu açık bir şekilde beyan ediyoruz. Eğitimde liyakat ve eşitlik dışında bir kriteri de asla kabul etmiyoruz. Bir kişinin hangi sendikalı olduğuna bakılarak değil üretkenliği ve çalışkanlığı değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir kuruma alınacak idarecinin ön şartı kesinlikle sendika tercihi olmamalıdır. Proje okulları başta olmak üzere öğretmen görevlendirme ve atama kıstasının mesleki yeterlilik ve alanında gösterdiği gayret ve çaba olmasından yanayız. Biliyorsunuz uzun bir zamandır atama yöntemi olarak uzun bir süredir 2011 yılı öncesinde olduğu gibi tekrardan sözleşmeli öğretmen istihdam modeline geçilmiştir. Sözleşmeli öğretmenleri sözleşmelerini uzatmamak, aday öğretmenlere adaylığın kalkmaz gibi içi boş ve aslı astarı olmayan tehditler ile bir sendikaya üye olmak zorunda bırakılıyor ve olmayanlar da kurumlarında baskı ve mobbinge uğratılarak yıldırılmaya çalışılıyor. Bizler Türk Eğitim Sen olarak Sözleşmeli öğretmen ayrımına son verilip çalışma barışının sağlanması için tüm öğretmen ve eğitim çalışanlarının kadroya geçirilmesini istiyoruz. Sözleşmeli öğretmen iradesini istediği gibi kullanmalıdır. Sözleşmeli öğretmen kimsenin emir eri değildir, sözleşmeli öğretmen kimsenin kölesi değildir. Sözleşmeli öğretmenlere Sendikal baskının açık örneği Derinkuyu İlçemizde de yaşanmaktadır. Bu sistemin kim tarafından desteklendiğini de gözler önündedir. Sendikal baskı yapan yöneticileri uyarıyoruz hiçbir sözleşmeli veya kadrolu öğretmeni sendikal tercihi sebebiyle tehdit etme baskı kurma gibi bir gaflete düşmeyiniz. Öğretmenleri, işi aşı ile tehdit etmeyiniz. Karşınızda Türk Eğitim Sen ‘i bulursunuz. Bazı yöneticiler muhakkik olarak tayin edilip elindeki belge ve bilgilerle hareket etmesi gerekirken talimatla iş yapmaktadır. Talimatla iş yapanlar mensubiyetini haktan yana adaletten yana kullanmayıp devletin kurumlarını yıpratanların bugün ne halde olduğunu görünüz. Sizleri o koltuklara Türkiye Cumhuriyeti Devleti oturtmuştur. Aidiyet duyacaksanız devletten daha yüce bir aidiyet bağı aramanıza gerek yoktur. Devletin kurumları kimsenin babasının çiftliği değildir. Kişiler gelip geçer ancak devlet kurumları bakidir. Bizim anlayışımız Devlet-i Ebed müddet anlayışıdır. Bu anlayış içerisinde tarafgirlikten uzak ahlaki ve insani değerleri göz ardı etmeyen bir anlayış ile adaletle kurumlar yönetilmelidir. Aksi halde o kurumlardaki doldurduğunuz koltukları doldurmak yerine işgal etmiş olursunuz. O makamlar sizin şerefinizdir. Şerefinizi ayaklar altına almayınız. Eğitim sistemini en ideal şekilde kurgulamış ve planlamalarınızı eğitimin ve ülkenin ihtiyacına göre düzenlemiş olsanız dahi bunları uygulayacak ve sistemi yürütecek olan yönetici kadronuz ehil değilse başarı mümkün değildir. Buradan uyarıyoruz, keyfi olarak yapılan tüm görevlendirmelerin takipçisi olacağız. Ehliyet, liyakat ve adalet olamayan her türlü uygulamanın karşısında tüm yasal ve sendikal haklarımızı kullanacağız. Bir takım sendikaların ilçe temsilcileri bir ikilemin içerisinde kalmışlardır, kendi kurumunda müdür mü olacak yoksa tüm mesaisini sadece sendikal çalışma ve taraftarlığa mı adayacaktır. Mesai saatlerinde sendikal faaliyet yapmaktan tutun okuldaki göreve başlamaya gelen öğretmene müdür odasında zorla üyelik formu doldurmaya zorlamaya kadar her türlü yolu mubah görmektedir. İlçe yönetiminde bulunan bazı müdürler ise görevli olduğu kuruma uğramayıp muhtelif saat ve günlerde izinsiz ve yasadışı bir şekilde mesai saatlerinde sendikal faaliyet yaparak üye toplamaya çalışmaktadır. Buradan uyarıyoruz sizler Devletin memurlarısınız sendikanın memuru gibi hareket etmekten vazgeçin. Oturduğunuz makama saygı duyun. Kendinize saygınız yoksa Yüce Türk Milletine ve Devletine olsun. Son olarak Derinkuyu ilçe başkanımız Ali Ekici hakkında okul müdür yardımcısının aslı astarı olmayan suçlamasıyla başlatılan soruşturmada ilçe milli eğitim müdürü tarafından tayin edilen muhakkik elinde net ve somut bilgi beyan şahit olmadan mensubiyet ilişkisine bağlı olarak kınama cezası verilmesini öngörüyor. Bu hususun takipçisi olacağız. Bu hususun nereye gideceğini sonuna kadar ilçe müdürü, okul müdürü dâhil herkes görecektir. Buradan şunu teyit ediyorum. Ali Ekici Türk Eğitim Sen’in ilçe başkanı olmasının yanında şahsım Tayfur Urgenç’in de şerefidir. Şerefin ne olduğunu sizlere öğreteceğiz. Verilmeyecek şeyler vardır. Şan gibi, şeref gibi. Kars gibi, Ardahan gibi… Hepinize teşekkür ediyorum.
Türk Eğitim Sen Nevşehir şubesi il ve ilçe yönetim kurulu üyelerinin katılımı ile Derinkuyu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde Meslek kanunu, Ek zam ve Derinkuyu ilçesindeki bir takım hukuksuz uygulamalar, mensubiyetler üzerinden yapılan soruşturma ve görevlendirmelere dair basın açıklaması yayınladı.

 

 

 

Derinkuyu Türk Eğitim Sen ilçe başkanı Ali Ekici yaptığı konuşmada; Türk Eğitim Sen olarak meslek kanununu önemsediklerini, çıkarılması için yıllarca mücadele verdiklerini ancak kanunun yetersiz olduğunu, öğretmenlik mesleğinin ihtisaslaşmasını sağlayacak içerikten yoksun olduğunu belirtti. Öğretmen yer değiştirme atama il içi sıra sistemi öğretmene yönelik şiddeti durdurma gibi en temel gereksinimleri karşılamaktan uzak kanunun eğitim çalışanları ve öğretmenler lehine geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Başkan Ali Ekici; Türk Eğitim Sen'in Öğretmenlik kariyer basamağında öğretmeni yazılı sınava sokarak uzman öğretmen ve başöğretmen yapılmasının yanlış olduğunu kariyerin tecrübeye göre verilmesi gerektiğini 10 yılı dolduran her öğretmenin uzman 20 yılını dolduran her öğretmenin ise başöğretmen olması gerektiğini ifade ederek bu şekilde bir düzenleme yapılması için kariyer basamaklarındaki yazılı sınavın kaldırılarak tecrübeye dayalı olarak unvan değişikliği talebi ile kanunun Türk Eğitim Sen olarak mahkemeye taşıdıklarını ifade etti. Başkan Ekici konuşmasında ayrıca eğitim çalışanlarının maaşlarının yüksek enflasyon karşısında eridiğini enflasyon farkının aylık olarak ödenmesi gerektiğini, seyyanen zam ve refah payının hemen şimdi verilmesini talep etti.

Türk Eğitim Sen Nevşehir şube başkanı Tayfur Urgenç ise Tes Nevşehir sosyal medya platformlarından canlı yayınlanan açıklamasında; Derinkuyu’da sadece eğitimin konuşulmasını istiyoruz. Adlı açıklamasında şu ifadeleri kullanarak Derinkuyu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü uyardı; Türk Eğitim-Sen; ahlaki duruşu ve adam gibi sendikal mücadelesiyle Türk memur sendikacılığının kutup yıldızıdır.

Türk Eğitim-Sen; her durum ve koşulda, hiçbir denge hesabı gütmeden her daim çalışanların yanında saf tutan gerçek sendikadır.

Türk Eğitim-Sen; bir yandan eğitim çalışanlarının hak ve kazanımlarını güçlendirme diğer yandan da meslektaşlarımızın şahsiyetini koruma mücadelesini yürüten şerefli bir duruşun adresidir.

Türk Eğitim-Sen’in Nevşehir genelindeki üyesi 2071. Sadece bu sene hep beraber 486 yeni üye kaydı gerçekleştirdik. 305 net üye artışı gerçekleştirdik. Üye yaparken kimseye gayri ahlaki teklifte bulunmadık. Kimseyi tehdit etmedik.

Hak arama mücadelemize, emek veren, gönül veren il yönetim kurulu üyelerimize, ilçe yönetim kurulu üyelerimize, iş yeri temsilcilerimize, ilkeli ve onurlu duruşun simgesi olan 2071 cesur yürekli, kahraman üyelerimize müteşekkiriz. 2071 bizim için bir sayı değil, onurun, cesaretin, anayurdun, Anadolu’nun, Vatanın, Türkiye’nin adıdır. Cesur yürekli üyelerimizin dimdik duruşudur. Geçmişten geleceğe taşınan umudun, ümidin adıdır. Yaşanan ve yaşatılan her türlü baskıya mobbinge başkaldırının adıdır. Türk Eğitim Sen eğitim çalışanlarının güvendiği bir sivil toplum kuruluşu olarak diğer sendikalar erirken, güçlenerek geleceğe emin adımlarla ilerliyor. Türk Eğitim Sen’in Nevşehir’deki üye sayısı korku iklimine karşı dik duruştur. Müdür sendikacılığına ve ikna odalarına karşı ortaya konulan ortak tavırdır. Sosyo ekonomik düzeyleri her geçen gün geriye giden, alım gücü düşen çalışanların haklarını aramak için alanları eylem sahasına çeviren Türk Eğitim Sen’e duyulan güvenin adıdır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın! Anlayışıyla sendikal çalışma yapan Türk Eğitim Sen 2023 yılında yetkili sendika olarak toplu sözleşme masasına oturacak çalışanların hakkını alacaktır. Çalışanların daha fazla ezilmesine müsaade etmeyeceğiz. Türk Eğitim Sen 30 yıllık sendikal hayatında Türkiye Cumhuriyetinin kurucu değeri ve kuruluş değerleri ile yol alarak Atatürk ilke ve İnkılapları doğrultusunda sendikal faaliyetlerde bulunmakta Laik, demokratik, Atatürkçü, eğitim anlayışıyla, evrensel ilkeler ve milli değerlerle Türk Milletinin milli refleksidir. Türk Eğitim Sen, ne siyasal iktidarların saha sorumluluğunu, ne marjinal

ideoljilerin temsilciliğini ne de terör örgütlerinin uzantılığını yapar. Türk Eğitim Sen yönetimi ve üyelerinde Diyarbakır’da da, Nevşehir’de de, Ankara’da da, Edirne’de de aynı duygu ve düşünce yankılanır. TES. Türk milletinin dertleri ile dertlenen, çalışanların sesi ve güven kapısı olan milli bir STK’dır. Hiçbir çalışanı ötekileştirmedik, haksızlık yapmadık, adalet terazisini çiğnemedik, çiğnetmedik. Kamusal Ahlaksızlığı yaşam biçimine çevirenlerin hep karşısında durduk. Bugün Avanos, Gülşehir, Ürgüp, Kozaklı ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde yetkili sendika Türk Eğitim Sen olmuştur. Derinkuyu ve diğer ilçelerimizde ve il merkezinde de üye sayımız artmıştır. Türk Eğitim Sen büyüdükçe Türk Milletinin değerleri, Atatürk Sevgisi büyümektedir. Milli Birlik ve Beraberlik anlayışı, Devleti ebed müddet, Devleti ebed adalet anlayışı, emek ve mücadele, hak’ka ve hukuka olan güven, değer kazanmaktadır.

Türk Eğitim Sen; milli bir STK olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ve kuruluş değerleri ile yol yürüyen istikamet belirlemektedir. Bunun yanında çalışanın sesi, mazlumun güven kapısı olmuştur. Bu özellikleri ile her bir üyemiz gururla ben Türk Eğitim Sen'liyim ifadesini kullanmaktadır. Bu gurur ve şeref bize yeter…

Biz mücadelemizde hep çalışanın emeğinin kutsallığından yana olduk. Kimseye makam mevki vaad etmedik. Kimseyi işiyle aşıyla eşiyle tehdit etmedik. Hiçbir zaman ahlaksızlığa, usulsüzlüğe prim vermedik. Sadece çalışanın sesi güven duyacağı bir sivil toplum kuruluşu olduk. Çalışanların teveccühü ve gönüllerinde yer bularak geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Bugün çalışanların alım gücü düşmüş, her geçen gün maaşları enflasyon karşısında erimektedir. Ek zam, seyyanen zam ve enflasyon farkının aylık yansıtılması kaçınılmaz bir hal almıştır. bu hususta taleplerimiz güncellenerek devam edecektir.

Türk Eğitim Sen 30 yıllık sendikal mücadelesinde her zaman çalışanların yanında saf tutmuş milli bir sendikadır. Sendikal mücadelemizde ayrıştırıcı bir dil değil bütünleştirici bir anlayışla tüm eğitim çalışanlarının mutluluğu için mücadeleye devam ediyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesi ile çalışanların sosyo ekonomik düzeylerini yükseltmek, mutlu çalışan, büyük ve müreffeh Türkiye ideali ile mücadele eden Türk Eğitim Sen tüm Türkiye'de 2023 yılında çalışanların gerçek temsilcisi olacaktır.

Türk Eğitim Sen 30 yıllık mücadelesinde vav gibi mütevazi olmasını da haksızlık karşısında elif gibi doğru ve dik durmasını da bilmiştir. Türk Eğitim Sen’in duruşu nettir. Milli birlik ve beraberliği esas alarak devleti ebed müddet ilkesi ile çalışanların haklarını korumayı ve geliştirmeyi, sosyo ekonomik düzeylerini iyileştirmeyi ilke edinen Türk Eğitim Sen Türkiye Cumhuriyetinin kurucu ve kuruluş değerleri ile yol alan milli bir sendikadır. Türk Eğitim Sen ilkelerinden ve duruşundan taviz vermeden mazlumun yanında inandığımız değerler üzerine mücadelesine devam edecektir. Burada yanan ateş milli bir ruhtur. Bunu gelecek kuşaklara aktarmakta bize vazife edilmiştir. Türk Eğitim Sen Kuvayı milliyedir. Bu bayrak dalgalanmaya devam edecektir. Bu bayrakta aziz Türk milleti vardır. Ahlaklı, erdemli, ilkeli sendikacılık yaparak hakkın ve adaletin savunuculuğunu yapmaya devam edeceğiz.

Gönülleri kazanarak geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Dikenli ve taşlı bir yolda bizden sonrakilere kutlu davamızı taşıyabilmek için dikenleri ve taşları temizleyerek ilerliyoruz.

Yaşanılan ve yaşatılan her ahlaksız süreci hafızamıza not ettik. Teklif ve tehdit stratejisi ile çalışanları tahakküm altına alanlar eğitimcilerden cevabını alacaklardır. Aynı zamanda geçmişe de takılıp kalmayacağız ancak tarihsel hafızamızı da tekrar yaşamamak için canlı ve diri tutacağız.

Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği olan çocuklarımızı ve gençlerimizi yetiştirmek onları hayata hazırlamak için çalışan çaba sarf eden bu ülkenin münevver ve mütefekkir kitlesiyiz. Birinci amacımız fikri hür vicdanı hür irfanı hür insanlar yetiştirmek ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışıyor ve bu gaye için emek veriyoruz. İlçemiz eğitim sorunlarını konuşmak, ilçemizin eğitim başarısını daha üst seviyelere taşımak eğitimde fark yaratmak gibi önemli

meseleleri konuşmak yerine ne yazık ki uzun bir süredir bir kısım yetkililerin adeta bir sendikanın taraftarı gibi davranması sebebiyle sadece sendikal mensubiyet üzerinden dönen sorunlara odaklanmak zorunda bırakılmış durumdayız. Bir takım yöneticiler sadece sendikal çalışma yapması sebebiyle kurum temsilcilerimize, okul temsilcilerimize ve üyelerimize yönelik çeşitli baskı ve hatta mobbinge varan uygulamalar ve dayatmalarla kendilerini korkutmaya ve bastırmaya çalışmaktadırlar. Farklı sendika mensubu kişilere farklı şekilde yaklaşarak kamu hukukunu ve anayasanın eşitlik ilkesine uymayan şekillerde tavır ve davranışlara girişilmektedir. Bizler Türk Eğitim Sen olarak eğitim camiasının sendikal taassup ile bölünmesinden son derece rahatsız olduğumuzu açık bir şekilde beyan ediyoruz. Eğitimde liyakat ve eşitlik dışında bir kriteri de asla kabul etmiyoruz. Bir kişinin hangi sendikalı olduğuna bakılarak değil üretkenliği ve çalışkanlığı değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir kuruma alınacak idarecinin ön şartı kesinlikle sendika tercihi olmamalıdır. Proje okulları başta olmak üzere öğretmen görevlendirme ve atama kıstasının mesleki yeterlilik ve alanında gösterdiği gayret ve çaba olmasından yanayız.

Biliyorsunuz uzun bir zamandır atama yöntemi olarak uzun bir süredir 2011 yılı öncesinde olduğu gibi tekrardan sözleşmeli öğretmen istihdam modeline geçilmiştir. Sözleşmeli öğretmenleri sözleşmelerini uzatmamak, aday öğretmenlere adaylığın kalkmaz gibi içi boş ve aslı astarı olmayan tehditler ile bir sendikaya üye olmak zorunda bırakılıyor ve olmayanlar da kurumlarında baskı ve mobbinge uğratılarak yıldırılmaya çalışılıyor. Bizler Türk Eğitim Sen olarak Sözleşmeli öğretmen ayrımına son verilip çalışma barışının sağlanması için tüm öğretmen ve eğitim çalışanlarının kadroya geçirilmesini istiyoruz. Sözleşmeli öğretmen iradesini istediği gibi kullanmalıdır. Sözleşmeli öğretmen kimsenin emir eri değildir, sözleşmeli öğretmen kimsenin kölesi değildir. Sözleşmeli öğretmenlere Sendikal baskının açık örneği Derinkuyu İlçemizde de yaşanmaktadır. Bu sistemin kim tarafından desteklendiğini de gözler önündedir. Sendikal baskı yapan yöneticileri uyarıyoruz hiçbir sözleşmeli veya kadrolu öğretmeni sendikal tercihi sebebiyle tehdit etme baskı kurma gibi bir gaflete düşmeyiniz. Öğretmenleri, işi aşı ile tehdit etmeyiniz. Karşınızda Türk Eğitim Sen ‘i bulursunuz.

Bazı yöneticiler muhakkik olarak tayin edilip elindeki belge ve bilgilerle hareket etmesi gerekirken talimatla iş yapmaktadır. Talimatla iş yapanlar mensubiyetini haktan yana adaletten yana kullanmayıp devletin kurumlarını yıpratanların bugün ne halde olduğunu görünüz. Sizleri o koltuklara Türkiye Cumhuriyeti Devleti oturtmuştur. Aidiyet duyacaksanız devletten daha yüce bir aidiyet bağı aramanıza gerek yoktur.

Devletin kurumları kimsenin babasının çiftliği değildir. Kişiler gelip geçer ancak devlet kurumları bakidir. Bizim anlayışımız Devlet-i Ebed müddet anlayışıdır. Bu anlayış içerisinde tarafgirlikten uzak ahlaki ve insani değerleri göz ardı etmeyen bir anlayış ile adaletle kurumlar yönetilmelidir. Aksi halde o kurumlardaki doldurduğunuz koltukları doldurmak yerine işgal etmiş olursunuz. O makamlar sizin şerefinizdir. Şerefinizi ayaklar altına almayınız.

Eğitim sistemini en ideal şekilde kurgulamış ve planlamalarınızı eğitimin ve ülkenin ihtiyacına göre düzenlemiş olsanız dahi bunları uygulayacak ve sistemi yürütecek olan yönetici kadronuz ehil değilse başarı mümkün değildir.

Buradan uyarıyoruz, keyfi olarak yapılan tüm görevlendirmelerin takipçisi olacağız. Ehliyet, liyakat ve adalet olamayan her türlü uygulamanın karşısında tüm yasal ve sendikal haklarımızı kullanacağız.

Bir takım sendikaların ilçe temsilcileri bir ikilemin içerisinde kalmışlardır, kendi kurumunda müdür mü olacak yoksa tüm mesaisini sadece sendikal çalışma ve taraftarlığa mı adayacaktır. Mesai saatlerinde sendikal faaliyet yapmaktan tutun okuldaki göreve başlamaya gelen öğretmene müdür odasında zorla üyelik formu doldurmaya zorlamaya kadar her türlü yolu mubah görmektedir. İlçe yönetiminde bulunan bazı müdürler ise görevli olduğu kuruma uğramayıp muhtelif saat ve günlerde izinsiz ve

yasadışı bir şekilde mesai saatlerinde sendikal faaliyet yaparak üye toplamaya çalışmaktadır. Buradan uyarıyoruz sizler Devletin memurlarısınız sendikanın memuru gibi hareket etmekten vazgeçin. Oturduğunuz makama saygı duyun. Kendinize saygınız yoksa Yüce Türk Milletine ve Devletine olsun.

Son olarak Derinkuyu ilçe başkanımız Ali Ekici hakkında okul müdür yardımcısının aslı astarı olmayan suçlamasıyla başlatılan soruşturmada ilçe milli eğitim müdürü tarafından tayin edilen muhakkik elinde net ve somut bilgi beyan şahit olmadan mensubiyet ilişkisine bağlı olarak kınama cezası verilmesini öngörüyor. Bu hususun takipçisi olacağız. Bu hususun nereye gideceğini sonuna kadar ilçe müdürü, okul müdürü dâhil herkes görecektir. Buradan şunu teyit ediyorum. Ali Ekici Türk Eğitim Sen’in ilçe başkanı olmasının yanında şahsım Tayfur Urgenç’in de şerefidir. Şerefin ne olduğunu sizlere öğreteceğiz. Verilmeyecek şeyler vardır. Şan gibi, şeref gibi. Kars gibi, Ardahan gibi… Hepinize teşekkür ediyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medya50.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.