Kilo vermek mi yoksa kilo almak mı zor?

GÜNCEL 14.02.2022 - 17:20, Güncelleme: 20.12.2022 - 07:28
 

Kilo vermek mi yoksa kilo almak mı zor?

Diyetisyen Canan Gündüz kilo almak isteyip alamayanlara yönelik sağlıklı kilo almanın çözüm önerilerini sunarken bir birinden önemli tavsiyeler de bulundu.
    NEVŞEHİR (KHA)- Diyetisyen Canan Gündüz kilo almak isteyip alamayanlara yönelik sağlıklı kilo almanın çözüm önerilerini sunarken bir birinden önemli tavsiyeler de bulundu. Toplumda kilo almak isteyenlerin azımsanmayacak kadar çok olduğunu ifade eden Gündüz kilo alımının mutlaka bir uzman kontrolünde gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Gündüz konuya ilişkin ‘’Tavsiyelerim kilo almak isteyenlere kilo vermek isteyenlerden çok daha fazla. Çünkü kilo almak çok daha zor bir problem. Kilo vermek istediğimiz zaman yaptığımız diyetlerde veya kalori hesabıyla karşılığını hemen almaya başlıyoruz. Ama kilo alamamanın altında birçok sebep yatabiliyor. Yiyip yiyip kilo alamayanlar, kilo almak için yemeye çalışıp yiyemeyenler, mide rahatsızlıkları olanlar veya yediklerinde kendilerini kötü hissedecek olanlar ya da yeme bozuklukları dediğimiz bulimiya, anoreksiya gibi hastalıklar. Bu hastalıkların öncelikle temeline inmek gerekiyor ve sebebin ne olduğunu bulmak gerekiyor. Ama kilo aldırma programında dediğim gibi kilo almak gerçekten kolay bir iş değil. Onun için biz öncelikle gelen hastamızın kilosuna bakıyoruz, boyuna bakıyoruz ve öncelikle kilo alması gerekiyor mu onu tahlil ediyoruz. Kan bulgularına bakıyoruz ve dahiliye doktorumuzla birlikte İncelemelerini yapıyoruz. Sonra beslenme programına geçiyoruz. Beslenme programında da hesapladığımız kalorisinin biraz üstünde kalorili besinler veriyoruz ve bakıyoruz kilo alabiliyor mu? Beslenme programlarını, normal beslenme şeklinde; evde bulabileceği, her yerde bulabileceği besinlerle program hazırlıyoruz. Besin kalorisini yükselterek gidiyoruz. Ama bu şu demek değil; marketten aldığı bir çikolata, bir bisküvi, bir kek değil. Normal beslenme programı ile mutfağımızda ve sağlıklı şekilde olması gerekenlerle ilerliyoruz. Eğer bunlarla sonuç alamazsak işte o zaman dahiliye doktorumuz kontrolüyle kilo aldırıcı besin mamalardan takviye alıyoruz. Ama bu ekstra aldığımız dışardan besin mama takviyeleri veya ilaçları tabii ki en son şartlarda düşünüyoruz. Fakat dediğim gibi öncelikle öğünleri, ara öğünleri artırıyoruz. Bazılarına spor yaptırıyoruz, spordan sonra iştahları artabiliyor. Bu şekilde destekleyebiliyoruz. Ama hafta hafta kontrollerle yarım kilo ile 1 kilo arasında özellikle kilo aldırmaya yönelik programlar yapıyoruz. Şu ana kadar hiçbir sorunlu durumumuz olmadı. Eğer yeme bozukluklarından kaynaklı bir sıkıntı varsa o durumda psikolog veya psikiyatrilerimizden destek alıyoruz. Aslında bunların hepsi kombin bir eğitimle, birlikte çalışarak oluyor. Bu şekilde olduğunda da kilo aldırma programlarının sonucunuda görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi. Halk arasında abur cubur diye adlandırılan paketli ürünler ile kilo almanın sağlıklı bir yol olmadığı ifade eden Gündüz, ‘’Bu şekilde evet kilo alınabilir fakat sağlıklı bir kilo alımı olmaz. Paketli ürünler dediğimiz ürünler bizim hiçbir zaman tasvip etmediğimiz ürünler. Sadece sorunun altındaki sebebi bilmek gerekiyor. Bunu anlamak gerekiyor. Karşılıklı enerji ile konuşarak ya da yazdırarak bunları öğrenmiş oluyoruz. Bir besin hikâyesini ya da hayat hikâyesini almış oluyoruz. Bunları aldıktan sonra da zaten sorunun temeline indiğimizde o sorunun ne olduğunu bulduğumuzda sonuca gidiyoruz. Ama yanlış besinlerle değil her şeyi daha doğru yolla, doğru besinle ve daha ulaşılabilir yolla’’ dedi.     Günümüz hastalığının Obezite olmasına rağmen kilo almak için gelen danışanlarının beklenilenden çok daha fazla olduğunu dile getiren Gündüz, konuya yönelik ‘’Kilo almak için gelen danışanlarım düşündüğünüzden çok daha fazla. Örnek veriyorum günde 20 hasta geliyorsa 5 kişi kilo almak için geliyor. Bu eskiye göre çok çok iyi bir oran. Çünkü en azından profesyonel anlamda destek alma yolunu seçiyorlar. Ve çözümü aldıklarını gördükçe de etraflarında öyle kişiler olduğunda, onlarıda yönlendiriyorlar. Bu şekilde gelen kişi sayısı artıyor. Tabii ki günümüzün hastalığı Obezite. Bu şekilde olduğu için de 20 kişinin içinde 5 kişinin kilo almak için gelmesi iyi bir oran. Sağlık açısından iyi bir oran bu. Bazen de zayıflık hastalıkları, insanların kendilerini küçük beden istemesi ya da çok zayıf olmak istemesi gibi durumlar da gözlemliyoruz. Aslında öyle gelenlerde ‘hayır sizin kilo almanız gerekiyor’ dediğimiz danışanlarımız da oluyor. Veya ‘hayır böyle iyisiniz kilo almanıza ya da kilo vermenize gerek yok’ dediğimiz danışanlarımız da oluyor. Dolayısıyla bunları analizleyip, görüp ona göre değerlendirmek gerekiyor. Ama en doğrusu tabii ki diyetisyen kontrolünde ve sağlık probleminiz varsa doktorlarımız kontrolünde bu işe devam etmek’’ ifadelerini kullandı.
Diyetisyen Canan Gündüz kilo almak isteyip alamayanlara yönelik sağlıklı kilo almanın çözüm önerilerini sunarken bir birinden önemli tavsiyeler de bulundu.

 

 

NEVŞEHİR (KHA)- Diyetisyen Canan Gündüz kilo almak isteyip alamayanlara yönelik sağlıklı kilo almanın çözüm önerilerini sunarken bir birinden önemli tavsiyeler de bulundu.



Toplumda kilo almak isteyenlerin azımsanmayacak kadar çok olduğunu ifade eden Gündüz kilo alımının mutlaka bir uzman kontrolünde gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Gündüz konuya ilişkin ‘’Tavsiyelerim kilo almak isteyenlere kilo vermek isteyenlerden çok daha fazla. Çünkü kilo almak çok daha zor bir problem. Kilo vermek istediğimiz zaman yaptığımız diyetlerde veya kalori hesabıyla karşılığını hemen almaya başlıyoruz. Ama kilo alamamanın altında birçok sebep yatabiliyor. Yiyip yiyip kilo alamayanlar, kilo almak için yemeye çalışıp yiyemeyenler, mide rahatsızlıkları olanlar veya yediklerinde kendilerini kötü hissedecek olanlar ya da yeme bozuklukları dediğimiz bulimiya, anoreksiya gibi hastalıklar. Bu hastalıkların öncelikle temeline inmek gerekiyor ve sebebin ne olduğunu bulmak gerekiyor. Ama kilo aldırma programında dediğim gibi kilo almak gerçekten kolay bir iş değil. Onun için biz öncelikle gelen hastamızın kilosuna bakıyoruz, boyuna bakıyoruz ve öncelikle kilo alması gerekiyor mu onu tahlil ediyoruz. Kan bulgularına bakıyoruz ve dahiliye doktorumuzla birlikte İncelemelerini yapıyoruz. Sonra beslenme programına geçiyoruz. Beslenme programında da hesapladığımız kalorisinin biraz üstünde kalorili besinler veriyoruz ve bakıyoruz kilo alabiliyor mu? Beslenme programlarını, normal beslenme şeklinde; evde bulabileceği, her yerde bulabileceği besinlerle program hazırlıyoruz. Besin kalorisini yükselterek gidiyoruz. Ama bu şu demek değil; marketten aldığı bir çikolata, bir bisküvi, bir kek değil. Normal beslenme programı ile mutfağımızda ve sağlıklı şekilde olması gerekenlerle ilerliyoruz. Eğer bunlarla sonuç alamazsak işte o zaman dahiliye doktorumuz kontrolüyle kilo aldırıcı besin mamalardan takviye alıyoruz. Ama bu ekstra aldığımız dışardan besin mama takviyeleri veya ilaçları tabii ki en son şartlarda düşünüyoruz. Fakat dediğim gibi öncelikle öğünleri, ara öğünleri artırıyoruz. Bazılarına spor yaptırıyoruz, spordan sonra iştahları artabiliyor. Bu şekilde destekleyebiliyoruz. Ama hafta hafta kontrollerle yarım kilo ile 1 kilo arasında özellikle kilo aldırmaya yönelik programlar yapıyoruz. Şu ana kadar hiçbir sorunlu durumumuz olmadı. Eğer yeme bozukluklarından kaynaklı bir sıkıntı varsa o durumda psikolog veya psikiyatrilerimizden destek alıyoruz. Aslında bunların hepsi kombin bir eğitimle, birlikte çalışarak oluyor. Bu şekilde olduğunda da kilo aldırma programlarının sonucunuda görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.

Halk arasında abur cubur diye adlandırılan paketli ürünler ile kilo almanın sağlıklı bir yol olmadığı ifade eden Gündüz, ‘’Bu şekilde evet kilo alınabilir fakat sağlıklı bir kilo alımı olmaz. Paketli ürünler dediğimiz ürünler bizim hiçbir zaman tasvip etmediğimiz ürünler. Sadece sorunun altındaki sebebi bilmek gerekiyor. Bunu anlamak gerekiyor. Karşılıklı enerji ile konuşarak ya da yazdırarak bunları öğrenmiş oluyoruz. Bir besin hikâyesini ya da hayat hikâyesini almış oluyoruz. Bunları aldıktan sonra da zaten sorunun temeline indiğimizde o sorunun ne olduğunu bulduğumuzda sonuca gidiyoruz. Ama yanlış besinlerle değil her şeyi daha doğru yolla, doğru besinle ve daha ulaşılabilir yolla’’ dedi.  

 

Günümüz hastalığının Obezite olmasına rağmen kilo almak için gelen danışanlarının beklenilenden çok daha fazla olduğunu dile getiren Gündüz, konuya yönelik ‘’Kilo almak için gelen danışanlarım düşündüğünüzden çok daha fazla. Örnek veriyorum günde 20 hasta geliyorsa 5 kişi kilo almak için geliyor. Bu eskiye göre çok çok iyi bir oran. Çünkü en azından profesyonel anlamda destek alma yolunu seçiyorlar. Ve çözümü aldıklarını gördükçe de etraflarında öyle kişiler olduğunda, onlarıda yönlendiriyorlar. Bu şekilde gelen kişi sayısı artıyor. Tabii ki günümüzün hastalığı Obezite. Bu şekilde olduğu için de 20 kişinin içinde 5 kişinin kilo almak için gelmesi iyi bir oran. Sağlık açısından iyi bir oran bu. Bazen de zayıflık hastalıkları, insanların kendilerini küçük beden istemesi ya da çok zayıf olmak istemesi gibi durumlar da gözlemliyoruz. Aslında öyle gelenlerde ‘hayır sizin kilo almanız gerekiyor’ dediğimiz danışanlarımız da oluyor. Veya ‘hayır böyle iyisiniz kilo almanıza ya da kilo vermenize gerek yok’ dediğimiz danışanlarımız da oluyor. Dolayısıyla bunları analizleyip, görüp ona göre değerlendirmek gerekiyor. Ama en doğrusu tabii ki diyetisyen kontrolünde ve sağlık probleminiz varsa doktorlarımız kontrolünde bu işe devam etmek’’ ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medya50.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.