Erdal Kesici
Köşe Yazarı
Erdal Kesici
 

BENİM LAFIM ORTAYA

Tabi iş yok güç yok adamın,şehrin, katkısına yardımcı olacak bir katkısı yok, kaygısı yok, fakat ne hikmetse konu Dedikodu olunca kapalı kapılar ardında ondan çok bu memleketi ondan başka düşünen yok. Bu tür insanların yüzünden , Bu Şehir kalkınma konusunda kabuğunu bir türlü kırıp ilerlemiyor. Neden mi? İşte en büyük sorunda bu. Kapalı kapılar ardında Dedikodu yapmaktan zaman kalmıyor diğer işlere. Söyle bir bakalım şehrimizdeki özellikle kahvehanelere, çay ocaklarına ve kafeteryalara kulak verirsek bu tesbitimin ne kadar doğru olduğunu daha iyi anlarız. Bana göre dedikodunun döndüğü en çok yapıldığı yerler buralar! Kim ne almış? Kim kimle geziyor? Kim kimle el ele kol kola geziyor? Kim ne yapmış? Gibi bir sürü çapsız sorularla yapılan dedikodular. Keşke hepsi bu kadar masum olsa, bu yapılan dedikoduların ve konuşmaların. Malesef öyle değil. Bu memlekete Bana göre en kolay şey, dedikodu yapmak. Tamam,hemen her yerde, her şeyin ve herkesin ardından koşulsuuzca konuşmak. Garip ama maalesef şehrin kaderi bu isnafsizca kapalı kapılar ardında Dedikodu yapmak. Biri bir iş yaparsın dedikodusunu yaparlar, o iş olmaz yapmazsın yine dedikodu yaparlar. sevinince yaparlar, üzülunce yaparlar, gülünce yaparlar ağlayınca yaparlar, Ataman olur yaparlar, görevden alınsın yaparlar,şehrin için için bir şeyler yapmaya kakarsın yaparlar vs vs örnekleri çoğaltmak kolay bu konuda. Kısaca kaçış yoktur bundan kurtulamayiz, iyi veya kötü bir şekilde lafını sözünü ederler. Çalışsanda çalışmasanda. Kapalı kapılar ardında yapılan dedikodunun bir başka versiyonu ise "Ben O’nun dedikodusunu yapmıyorum ki ! neyse onu söylüyorum” derler. Sanki doğruyu söylemek dedikodu olmuyor. Yada doğru olmayan şeyi doğru gibi anlatmak. Aslında iyi bir dedikodudan kimse şikâyetçi değildir lakin o dedi kodu kötü ise kötü dedikodu kötü dür. Mesela bu adam iyi, iyi şeyler yapıyor, işin hakkını veriyor adamın yeri daha yüksekte olmalı gibi sözler kimin hoşuna gitmez.Bu dedikoduda sorun yok. İşte sorun Kapalı kapılar ardında yapılan ve kişi hakkında yapılan ve genelde kötü sözler konuşulan hatta iftira noktasına ulaşmış dedikodular. İşte sorun ve sıkıntıda burada başlıyor. Bu şehir neden ilerlemiyor diyor saniz önce kapalı kapılar ardında film fırıldak çevirmeyi ve dedikodu yapmayı bırakıp şehir için ne yapılacak ise ben değil önce biz olmaktan geçmesi gerek. Kısa bir hatırlatma dinlediğiniz ve hatta tastiklediginiz iftira ve yalan üzerine dedikodu yapanlar “bir gün de sizin dedikodunuzu fazlasıyla yaparlar, fakat siz bunun farkında bile olamayacaksınız. Bugün sana laf taşıyan kişi,seninde laflarlanı başkasına götürecek. senin yanında Başka bir kişinin dedikodusunu yapan yarında senin dedikodunu yapar. Aslında bu bir hastalıktır, öyle Dedikodularıda hasta ruhlu insanlar yapar. Burda Bize düşen görev bu dedikodulara aldırmamak Başarılı olsan da başarısız da olsan o dedikodunun yapacak diyorsan, o halde sorun yok. Asıl Önemli olan bütün bu dedikodular yapılırken senin bunları görüyor ve biliyor olman. Önemsiz olan ise senin kendini yada o kişiyi biliyor olman. Sen kendinin ve o kişinin ne olduğunu biliyorsan sorun yok. İşte asıl mesele Başkalarının senin hakkında ne konuştuğuna hiçbir zaman bakmayacaksın. Doğru bildiğin yoldan şaşmadan işini en layıkı ile yapacaksın. Size bir dost tavsiyesi Dedikodu; sizden nefret eden insanlar tarafından çıkartılır, aptal insanlar tarafından yayılır ve geri zekalılar tarafından inanılır. Hadi bakalım ben lafımı ortaya söyledim isteyen istediğini üzerine alınır.
Ekleme Tarihi: 28 Şubat 2025 - Cuma

BENİM LAFIM ORTAYA

Tabi iş yok güç yok adamın,şehrin, katkısına yardımcı olacak bir katkısı yok, kaygısı yok, fakat ne hikmetse konu Dedikodu olunca kapalı kapılar ardında ondan çok bu memleketi ondan başka düşünen yok. Bu tür insanların yüzünden , Bu Şehir kalkınma konusunda kabuğunu bir türlü kırıp ilerlemiyor. Neden mi? İşte en büyük sorunda bu. Kapalı kapılar ardında Dedikodu yapmaktan zaman kalmıyor diğer işlere. Söyle bir bakalım şehrimizdeki özellikle kahvehanelere, çay ocaklarına ve kafeteryalara kulak verirsek bu tesbitimin ne kadar doğru olduğunu daha iyi anlarız. Bana göre dedikodunun döndüğü en çok yapıldığı yerler buralar! Kim ne almış? Kim kimle geziyor? Kim kimle el ele kol kola geziyor? Kim ne yapmış? Gibi bir sürü çapsız sorularla yapılan dedikodular. Keşke hepsi bu kadar masum olsa, bu yapılan dedikoduların ve konuşmaların. Malesef öyle değil. Bu memlekete Bana göre en kolay şey, dedikodu yapmak. Tamam,hemen her yerde, her şeyin ve herkesin ardından koşulsuuzca konuşmak. Garip ama maalesef şehrin kaderi bu isnafsizca kapalı kapılar ardında Dedikodu yapmak. Biri bir iş yaparsın dedikodusunu yaparlar, o iş olmaz yapmazsın yine dedikodu yaparlar. sevinince yaparlar, üzülunce yaparlar, gülünce yaparlar ağlayınca yaparlar, Ataman olur yaparlar, görevden alınsın yaparlar,şehrin için için bir şeyler yapmaya kakarsın yaparlar vs vs örnekleri çoğaltmak kolay bu konuda. Kısaca kaçış yoktur bundan kurtulamayiz, iyi veya kötü bir şekilde lafını sözünü ederler. Çalışsanda çalışmasanda. Kapalı kapılar ardında yapılan dedikodunun bir başka versiyonu ise "Ben O’nun dedikodusunu yapmıyorum ki ! neyse onu söylüyorum” derler. Sanki doğruyu söylemek dedikodu olmuyor. Yada doğru olmayan şeyi doğru gibi anlatmak. Aslında iyi bir dedikodudan kimse şikâyetçi değildir lakin o dedi kodu kötü ise kötü dedikodu kötü dür. Mesela bu adam iyi, iyi şeyler yapıyor, işin hakkını veriyor adamın yeri daha yüksekte olmalı gibi sözler kimin hoşuna gitmez.Bu dedikoduda sorun yok. İşte sorun Kapalı kapılar ardında yapılan ve kişi hakkında yapılan ve genelde kötü sözler konuşulan hatta iftira noktasına ulaşmış dedikodular. İşte sorun ve sıkıntıda burada başlıyor. Bu şehir neden ilerlemiyor diyor saniz önce kapalı kapılar ardında film fırıldak çevirmeyi ve dedikodu yapmayı bırakıp şehir için ne yapılacak ise ben değil önce biz olmaktan geçmesi gerek. Kısa bir hatırlatma dinlediğiniz ve hatta tastiklediginiz iftira ve yalan üzerine dedikodu yapanlar “bir gün de sizin dedikodunuzu fazlasıyla yaparlar, fakat siz bunun farkında bile olamayacaksınız. Bugün sana laf taşıyan kişi,seninde laflarlanı başkasına götürecek. senin yanında Başka bir kişinin dedikodusunu yapan yarında senin dedikodunu yapar. Aslında bu bir hastalıktır, öyle Dedikodularıda hasta ruhlu insanlar yapar. Burda Bize düşen görev bu dedikodulara aldırmamak Başarılı olsan da başarısız da olsan o dedikodunun yapacak diyorsan, o halde sorun yok. Asıl Önemli olan bütün bu dedikodular yapılırken senin bunları görüyor ve biliyor olman. Önemsiz olan ise senin kendini yada o kişiyi biliyor olman. Sen kendinin ve o kişinin ne olduğunu biliyorsan sorun yok. İşte asıl mesele Başkalarının senin hakkında ne konuştuğuna hiçbir zaman bakmayacaksın. Doğru bildiğin yoldan şaşmadan işini en layıkı ile yapacaksın. Size bir dost tavsiyesi Dedikodu; sizden nefret eden insanlar tarafından çıkartılır, aptal insanlar tarafından yayılır ve geri zekalılar tarafından inanılır. Hadi bakalım ben lafımı ortaya söyledim isteyen istediğini üzerine alınır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medya50.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.