Hiç Kimse Göründüğü Kadar Masum Değildir.

Toplumun önünde durmak, hele ki bir makamı, bir sorumluluğu temsil etmek; sadece etiket değil, aynı zamanda vicdan işidir. Bugün talip olduğun koltuk, sadece bir oturma yeri değil; geçmişinle, sözlerinle, kararlarınla hesap vereceğin bir vicdan terazisidir. “Hiç kimse göründüğü kadar masum değildir.” Evet, bu cümle sert gelebilir. Ama gerçekler çoğu zaman yumuşak bir yastık değildir. Hepimizin geçmişinde doğrular da vardır, hatalar da. Lakin mesele; o hataların üzerini örtüp unutturmak değil, yüzleşebilmek, ders alabilmektir. Bazıları unutulur sanır, bazıları üstünü örterek kurtulduğunu düşünür. Ama hayatın hafızası güçlüdür. Hele ki yanınızda olanlar, o gün orada yaşananlara tanık olanlar, sessizce ama hiç unutmadan izlerler. Belki konuşmazlar, ama izlerler sizi zamanın gelmesini. Atalar ne demiş: “İki kişinin bildiği sır değildir.” Gerçeklerin bir huyu vardır; zamanı gelince ortaya çıkmayı severler. Bu yüzden… Kendine güveniyorsan, önce geçmişine dürüst ol. Temsil edeceğin makamı kirletmemek istemiyorsan, önce vicdanını temizle. Zira toplumun gözü artık sadece sözde değil, yürekteki adaleti de arıyor. Unutma: Güçlü olmak, her şeyi yapmak değil; neyi yapmayacağını bilmektir.